İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Deyim | on the defensive expr. | savunmada | ||
It disrupts Israel's political and military tactics entirely, and places Tel Aviv wholly on the defensive. Bu durum İsraillilerin siyasi ve askeri taktiklerini tamamen bozar ve Tel Aviv'i tamamen savunmaya geçirir. More Sentences |
||||
Deyim | on the defensive expr. | savunma durumunda | ||
It disrupts Israel's political and military tactics entirely, and places Tel Aviv wholly on the defensive. İsrail'in siyasi ve askeri taktiklerini tamamen bozuyor ve Tel Aviv'i tamamen savunma durumuna sokuyor. More Sentences |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | be on the defensive f. | karşı koymak |
Idioms | ||
Deyim | go on the defensive f. | savunmaya çekilmek |
Deyim | be on the defensive f. | savunma durumunda olmak |